İstanbul 12 ocak 2007 Cuma 22:30 civarı...
istiklal...fonda eski bir şarkı: Fikrimin İnce Gülü*
ve hafiten yağan bir yağmur...
ne kadar şairane değil mi?
ağlayan bir kadındır en çok yakışan istanbul'a.. istiklal'de hemde..
kalabalıklar içinde yalnız olmak..gıpgri bir yalnızlık hissine eşlik eden bir yağmura tutunmak..
istiklal'de bi ileri bi geri yürüyüşümün bilmem kaçıncı keresiydi.. dayanamadım pasaja daldım ağlamaklı bi sesle kimdir nedir bu kız dedim bu şarkıyı nasıl bu kadar içten söyleyebilir bir insan? adam şaşırdı ardından sıcacık bir gülümseme yayıldı yüzünün tüm hücreleri aynı sevinci paylaşıyordu. dayanamadım ben de gülümsedim, sanki yüzyıllar oluyordu yüz kaslarım bu devinimi yapmayalı..
"sema" dedi, işte bu da albümü.. bir şarkı daha dinletmeme izin verir misin sana?
biraz önce ağlayarak önlerinden geçen kızı görmeyen insanlar bu şarkıyı da duyamadılar..
şarkının ismi "hasret" idi..
o gözler benim olan bana eskisinden yabancı
içimdeki bu sevda hiç dinmeyen bir acı
ruhumun kederinden gözlerim yaşla doldu
ağlıyorum derdimden bana bilmem ne oldu
en candan arkadaşım ruhumu saran gece
ben kime bağlanmışım ağlıyorum gizlice
kimsesiz karanlıklar derdime şifa verin
kalbimdeki yaralar daha cok daha derin..
içimdeki bu şeyin...
ömrüm boyunca hasretini dindiremeyeceğimi bildiğim için...
son bir şans diyerek son bir umutla gelmiştim istanbula...
ve aynı hızla geri dönüyordum ankaraya...
çünkü yarim çoktan görmüş güzelleri beni unutmuştu...
*İlyas Salman'ın oynadığı bir filmdi Sarı Mercedes diye bir isim koymuştu film endüstrisi, Adalet Ağaoğlu'nun "Fikrimin İnce Gülü" isimli kitabından senaryolaştırılan bu hikayeye.. Kitabın isminin hikmeti ise sevdiği kızı çıkarları için terk eden kahramınımızın başa sarıp sarıp dinlediği bu şarkıdandır.
"Fikrimin ince gülü kalbimin şen bülbülü / O günkü gördüm seni yaktın ah yaktın beni"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder